kanmak sözlükteki anlamı

“kanmak”

kanmak

  • -e Söylenilen sözün, anlatılan konunun doğruluğuna inanmak
  • Tatlı sözlere aldanmak; tav olmak
  • Bir gereksinimini, bir isteğini yeteri kadar karşılamış olmak; doymak
  • Yetinmek, iktifa etmek

kangal sözlük anlamı

“kangal”

kangal

Rumca
  • isim Tel, kurşun boru gibi uzun ve bükülebilir şeylerin halka biçiminde sarılmasıyla yapılan bağ
  • Bu biçimde bükülmüş şeylerin her bir halkası

kangal

  • isim, ağızlardan ► deve dikeni

Kangal

  • isim Sivas iline bağlı ilçelerden biri

kanepe sözlük anlamı

“kanepe”

kanepe

Fransızca canapé
  • isim Birkaç kişinin oturabileceği genişlikte koltuk

kanepe

Fransızca canapé
  • isim Genellikle çay ve kokteyller için hazırlanan, peynir, sucuk, salam vb. şeylerle süslenen çok küçük ekmek

kandil sözlük anlamı

“kandil”

kandil

Arapça ḳindīl
  • isim İçinde sıvı bir yağ ve fitil bulunan kaptan oluşmuş aydınlatma aracı; yağ kandili
  • ► kandil gecesi
  • argo ► kör kandil