kurnaz sözlük anlamı

“kurnaz”

kurnaz

Farsça ḳurnās
  • sıfat Kolay kanmayan, başkalarını kandırmasını ve ufak tefek oyunlarla amacına erişmesini beceren; hin, hinoğlu

kurmay sözlük anlamı

“kurmay”

kurmay

  • isim, askerlik Harp akademilerine girerek eğitimlerini başarıyla bitirmiş subay; erkânıharp
  • sıfat Kurmaylık yetkisi ve niteliği olan (subay)

kurmak sözlük anlamı

“kurmak”

kurmak

  • -i Makine, cihaz, mobilya vb.ni oluşturan parçaları birleştirerek bütün durumuna getirmek; monte etmek
  • ► hazırlamak
  • Yaylı, zemberekli şeylerde yayı veya zembereği germek
  • Gereken şartları hazırlayıp kendi kendine olmaya bırakmak
  • Etkisi ve önemi geniş şeyler meydana getirmek; tesis etmek
  • Yapmak, inşa etmek
  • Yapmak, oluşturmak
  • ticaret Ortaklık sağlamak
  • Belli bir işte beraber çalışacak kimseleri belirlemek
  • Bir araya getirmek, toplamak
  • ► düşünmek
  • Aklına koymak
  • Zihinde büyütmek
  • Sağlamak, oluşturmak
  • mecaz Bir kimseyi dedikodu veya telkinlerle başkasına karşı öfkelendirmek

kurban ne anlama gelir

“kurban”

kurban

Arapça ḳurbān
  • isim, din bilimi Dinin buyruğunu veya bir adağı yerine getirmek için kesilen ve belli özellikleri taşıyan hayvan
  • ünlem İçtenliği belirten bir seslenme sözü
  • mecaz Bir ülkü uğrunda feda edilen veya kendini feda eden kimse
  • mecaz Bir kazada veya felakette ölen kimse
  • mecaz Maddi ve manevi bakımdan felakete sürüklenmiş, insani değerlerini yitirmek zorunda kalmış veya bırakılmış kimse