kuduz sözlükteki anlamı

“kuduz”

kuduz

  • isim, tıp Köpek, kedi, tilki vb. memeli hayvanlardan ısırma, tırmalama veya salya yolu ile insana geçen, genellikle çırpınma, sudan korkma şeklinde beliren, zamanında aşı yapılmazsa ölümle sonuçlanan hastalık
  • sıfat Bu hastalığa yakalanmış
  • sıfat, mecaz Azmış olan

kudas sözlükteki anlamı

“kudas”

kudas

Arapça ḳudās
  • isim, din bilimi Hz. İsa'nın havarileriyle birlikte yediği son yemeği anmak için, Hristiyanların kilisede bir kap içinde ekmek ve şarabı kutsayarak yaptıkları tören; liturya

kucak sözlük anlamı

“kucak”

kucak

  • isim Açık kollarla göğüs arasındaki bölüm; koyun (II), aguş
  • sıfat Açık kollarla göğüs arasına sığabilen miktarda olan
  • mecaz Herhangi bir durumun veya şeyin sınırlarının arası, iç
  • mecaz Ortam, ocak