köklü sözlükteki anlamı

“köklü”

köklü

  • sıfat Kökü olan
  • mecaz Kökleşmiş, iyi yerleşmiş, kalıcı olan, esaslı; cezrî
  • mecaz Soylu, soyu sopu belli, iyi tanınan

köken sözlük anlamı

“köken”

köken

  • isim Bir şeyin çıktığı, dayandığı temel, biçim, neden veya yer; menşe
  • Soy, asıl
  • ticaret Bir malın üretildiği veya yapıldığı, alındığı, getirildiği yer; menşe, orijin
  • ağızlardan Kavun, karpuz, kabak vb. bitkilerin toprak üstünde yayılan dalları
  • eskimiş Tulumbacı hortumlarının uç kısmındaki sarı maden sap

köhne sözlük anlamı

“köhne”

köhne

Farsça kohne
  • sıfat Eskiyip yıpranmış, bakımsız kalmış
  • mecaz İçinde yaşanılan zamana göre geride kalmış, eskimiş; çağ dışı

köfte ne anlama gelir

“köfte”

köfte

Farsça kūfte
  • isim Genellikle çekilmiş etten, bazen de tavuk, balık veya patatesten yapılan, türlü biçimlerde pişirilen yemek