boşanmak sözlükteki anlamı

“boşanmak”

boşanmak

  • -den Karı ve koca mahkeme kararı ile evlilik birliğini bitirmek; ayrılmak
  • nesnesiz Kan, su, ter, gözyaşı, yağmur vb. sıvılar aniden ve şiddetle akmaya, dökülmeye başlamak
  • nesnesiz Baskı altında gergin duran bir şey birden ve hızla kurtulmak
  • nesnesiz Kapalı bir yerde bulunan insanlar birden dışarı çıkmak
  • ağızlardan Kıyafet, ruh hâli vb. şeylerden kurtulmak
  • mecaz Bir süre kendini tuttuktan sonra aniden ağlamaya başlamak

boşaltım sözlükteki anlamı

“boşaltım”

boşaltım

  • isim Boşaltmak işi; boşaltı
  • biyoloji Sindirimden sonra bağırsaklarda kalan posanın, idrar torbasındaki idrarın ve ter, tükürük, sümük vb. salgıların vücuttan dışarı atılması; ifrağ