bağlamak

• -e, -i İp, bağ veya başka bir araçla bir şeyi bir yere veya birkaç şeyi birbirine tutturmak, birleştirmek
• -i Yaraya ilaç koyup bezle sarmak
• -i Denk yapmak, paket yapmak
• -i Uyulması zorunlu olmak
• -e, -i Eklemek, bir araya getirmek, birleştirmek
• -i Sona erdirmek, bitirmek, tamamlamak
• -i Geçişi engellemek
• -i Birini söz veya yazı ile bağlamak; taahhüt etmek, angaje etmek
• -i Büyü, muska vb.nin aracılığıyla birinin birtakım isteklerini veya yetkinliğini engellemek, yok etmek
• mecaz Gönlünü kazanmak
• mecaz Birinde bir şeye karşı ilgi, istek uyandırarak o şeye ilgi, yakınlık duymasını sağlamak
• mecaz Bütün ilgisini bir yerde yoğunlaştırmak