dil sözlük anlamı

“dil”

dil

  • isim Ağız boşluğunda, tatmaya, yutkunmaya, sesleri boğumlamaya yarayan etli, uzun, hareketli organ; tat alma organı
  • dil bilimi İnsanlar arasında anlaşmayı sağlayan, uzlaşmaya dayalı olarak oluşturulmuş sesli veya görsel işaretler sistemi; lisan, zeban
  • Bir çağa, bir gruba, bir yazara özgü söz dağarcığı ve söz dizimi
  • Belli mesleklere özgü söz dağarcığı
  • Düşünce ve duyguları bildirmeye yarayan herhangi bir anlatım aracı
  • Birçok aletin uzun, yassı ve çoğu hareketli bölümleri
  • Büyükbaş hayvanların haşlanıp pişirildikten sonra yenebilen dili
  • Ayakkabı bağlarının ayağı rahatsız etmemesini sağlayan ve bağ altına rastlayan saya parçası
  • tarih Sorguya çekilmek için yakalanan tutsak
  • coğrafya ► kıstak
  • denizcilik Makaraların ve bastikaların içine yerleştirilmiş olan, üzerinden geçirilen halatı istenilen yöne çevirmeye yarayan, çevresi oluklu, küçük döner tekerlek
  • müzik Bazı üflemeli çalgılarda titreşerek ses çıkaran ince metal yaprak
  • ağızlardan ► anahtar

dil

Farsça dil
  • isim, eskimiş ► gönül