dolu sözlük anlamı

“dolu”

dolu

  • isim Havada su buğusunun birden yoğunlaşıp katılaşmasından oluşan, türlü irilikte, yuvarlak veya düzensiz biçimli buz parçaları durumunda yere hızla düşen bir yağış türü; kırcı

dolu

  • sıfat İçi boş olmayan; dolmuş, meşbu, pür (I), komple, boş karşıtı
  • Bir yerde sayıca çok
  • Boş yeri olmayan, her yeri tutulmuş olan (toplu taşıma aracı, salon vb.); paket
  • Boş vakti olmayan; meşgul
  • Çok olan (iş, uğraş, olay vb.)
  • İçinde atılacak mermisi bulunan (top, tüfek vb. ateşli silahlar)
  • Tornacılıkta delik açılmamış (gereç)
  • mecaz Bir duygunun güçlü etkisinde olan
  • isim, eskimiş İçki doldurulmuş bardak