düşmek
- -e Yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek
- -den Durduğu, bulunduğu, tutunduğu yerden ayrılarak veya dayanağını, dengesini yitirerek yukarıdan aşağıya inmek
- Yere devrilmek, yere serilmek; boylamak (I)
- Hava taşıtları kaza sonucu hızla yere inerek çarpmak
- Vücuda bol gelen giysi aşağı kaymak
- Kar, yağmur vb. yağmak
- Vurmak, değmek, rastlamak
- nesnesiz Vakti gelmeden ölü doğmak
- -den Atlanmak, aradan çıkmak, eksik kalmak
- nesnesiz ► eksilmek
- Aşırı ilgi veya sevgi göstermek
- Uğramak, kapılmak
- Yakışmak, uygun gelmek
- Yakışık almak
- Ödevi veya yetkisi içinde bulunmak
- Bir yerde bulunmak
- Biriyle yaşama, çalışma, birlikte olma durumunda kalmak
- Bir bölüşme sonunda payına ayrılmak
- Kötü bir sebeple istenmeden bir yerde bulunmak
- nesnesiz İşbaşından uzaklaşmak
- nesnesiz Hızı, gücü, değeri azalmak
- nesnesiz Isı, basınç, ateş vb. eksilmek, azalmak
- nesnesiz Düşkün, fakir vb. duruma gelmek
- Bir yere ansızın gelmek, damlamak, tesadüfen gelmek
- Belirli zamana rastlamak
- nesnesiz Fırsat çıkmak
- nesnesiz Olmak, olumsuz bir duruma girmek
- nesnesiz Savaşta savunulmaz duruma gelerek teslim olmak
- Bazı deyimlerde "yürümek, birlikte gelmek" anlamlarında kullanılan bir fiil
- nesnesiz Kötü yola girmek
- Alışmak, müptela olmak
- teknik Telefon, sanal ağ vb. alanlarda bağlantı kurmak
düşmek kelimesinin anlamı nedir, düşmek tdk sözlük anlamı, düşmek nasıl yazılır, düşmek ne demek tdk, düşmek kökü