kaynamak
- nesnesiz Bir sıvı, sıcaklığı belli bir dereceyi bulduğunda buhar durumuna geçerek fokurdamak
- Yiyecek, içecek fokurdayacak derecedeki suda pişmek, haşlanmak
- Yerden çıkmak
- Kırık, çatlak kemik veya metal parçalar eski durumunu almak, birbirine yapışmak
- Yara kapanmak, iyileşmek
- Mayalı bir şey kabarıp köpürmek
- Mide ekşimek
- Çalkantı durumunda olmak, dalgalanmak
- Çok miktarda bulunmak
- Gizli bir iş çevirmek, için için hazırlanmak
- Gerektiği gibi yapılamamak
- Artmak, çoğalmak, yoğunlaşmak
- Coşmak, heyecanlanmak
- mecaz Bir yerde huzursuzluk, tedirginlik olmak
- argo Arada kaybolmak
Kelime kaynamak anlamı ne, kaynamak sözlükteki anlamı, kaynamak ne demek tdk, kaynamak ne anlama gelir, kaynamak kelimesinin kökeni