fiyat sözlükteki anlamı

“fiyat”

fiyat

Arapça fīʾāt
  • isim Alım veya satımda bir şeyin para karşılığındaki değeri; bedel, eder, hediye, kemal, paha
  • ekonomi Bir mal veya hizmet için uygun görülen para karşılığı
  • ekonomi Bir değer ile para birimi arasındaki ilişki

fizik sözlükteki anlamı

“fizik”

fizik

Fransızca physique
  • isim Maddenin kimyasal yapısındaki değişiklikler dışında genel veya geçici yasalara bağlı, deneysel olarak araştırılabilen, ölçülebilen, matematiksel olarak tanımlanabilen madde ve enerji olgularıyla uğraşan bilim dalı
  • İnsanın doğal yapısı
  • Kişinin dış görünüşü

flama sözlük anlamı

“flama”

flama

İtalyanca flemma
  • isim İşaret olarak veya çeşitli amaçlarla kullanılan küçük bayrak
  • Mühendislerin, haritacıların kullandığı renkli belirtme sırığı
  • Mızrak uçlarına takılan küçük bayrak; alev (II)
  • askerlik İki veya üç köşeli, küçük boyutlu bayrak

fitil sözlük anlamı

“fitil”

fitil

Arapça fetīl
  • isim Lambada, kandilde ve mumda yağın, çakmakta benzinin yanmasını sağlayan, türlü biçimlerde bükülmüş veya dokunmuş pamuktan yapılan genellikle yağ çekici madde
  • Derin yaraların tedavisinde, yara içine salınan steril gazlı bez şeridi
  • Anüse konulan donmuş yağ kıvamında ve koni biçiminde ilaç
  • Eskiden topları ve şimdi lağımları ateşlemekte kullanılan kaytan biçiminde tutuşturucu madde
  • Kumaşın altına kaytan biçiminde bükülmüş bir şey koyup üstten dikerek yapılan kabartma yol
  • Koltuk, sandalye vb. oturulan eşyanın yapımında dikiş veya çivileri gizlemekte kullanılan şerit
  • Yollu bir biçimde dokunmuş kumaş
  • Elli kâğıtla oynanan ve en az sayısı olanın kazanması kuralına dayanan bir iskambil oyunu
  • eskimiş 0,0125 gram olan ağırlık ölçü birimi