kürek sözlükteki anlamı

“kürek”

kürek

  • isim Toprak, kömür vb.ni bir yerden bir yere alıp atmaya, taşımaya yarayan ve yayvan bir bölümü, buna bağlı uzun bir sapı bulunan araç
  • Küçük deniz teknelerini yürütmeye yarayan, bir ucu yassı, uzun ağaç
  • ► kürek cezası

künde sözlükteki anlamı

“künde”

künde

Farsça kunde
  • isim, spor Güreşçinin, hasmını altına alıp bir elini önden, ötekini arkadan geçirerek ellerini kilitlemesi
  • mecaz Düzen, tuzak, oyun, hile
  • eskimiş Suçluların, esirlerin kaçmalarını önlemek için ayaklarına takılan zincir halka; köstek

künye sözlük anlamı

“künye”

künye

Arapça kunye
  • isim Bir kimsenin adı, soyadı, ülkesi, doğumu, mesleği vb. bilgilerini gösteren kayıt
  • Bu bilgilerden bazısının yazılı olduğu bilezik, kolye vb. metalden eşya
  • Soy sop ile ilgili kimlik bilgileri