küçük sözlükteki anlamı

“küçük”

küçük

  • sıfat Boyutları, benzerlerininkinden daha ufak olan; mikro, ufak tefek, büyük karşıtı
  • Yaşı daha az olan
  • Niceliği az olan
  • Niteliği aşağı olan, bayağı
  • Geri aşamada
  • Değersiz, önemsiz
  • Kısık, parlak olmayan (ses)
  • isim ► idrar
  • isim, mecaz Makam, rütbe, derece bakımından daha aşağı olan kimse

kuzey sözlükteki anlamı

“kuzey”

kuzey

  • isim Bulunulan yerde sağa doğu, sola batı alındığında yüzün dönük olduğu yön; şimal, güney karşıtı
  • sıfat Bu yönde olan; şimalî
  • denizcilik ► yıldız
  • Güneş görmeyen yer

Kuzey

  • isim Ekvator’un kuzey tarafında bulunan ülkeler veya uygarlıklar bölgesi
  • sıfat Bu bölgede bulunan; Şimalî
  • Bulunulan yerde sağa doğu, sola batı alındığında yüzün dönük olduğu yönde kalan yer; Şimal