karık sözlük anlamı

“karık”

karık

  • isim Kar yağmış bir alana bakma sonucu ortaya çıkan göz kamaşması
  • sıfat Karlı bir alana bakma sonucu kamaşmış (göz)

karık

  • isim, ağızlardan ► ark
  • Arklar arasında kalan toprak parçası; arık (I)
  • Herhangi bir tarım aletiyle açılan, fide veya fidan dikilecek ark; arık (I)

karın sözlükteki anlamı

“karın”

karın

  • isim İnsan ve hayvanlarda gövdenin kaburga kenarlarından kasıklara kadar olan ön bölgesi; batın
  • ► döl yatağı
  • Bazı şeylerde şiş ve içi boş bölüm
  • ► mide
  • mecaz İçten geçen, gönüldeki şey
  • mecaz Ahlaki açıdan kabul edilemeyen şeyleri kabullenme
  • fizik Gelen ve yansımış dalgaların girişimiyle oluşan duraklı dalgalarda en büyük genlikte titreşen noktalar

karay sözlükteki anlamı

“karay”

Karay

  • isim Genellikle Polonya ve Litvanya’da yaşayan Musevi inancında bir Türk halkı ve bu halkın soyundan olan kimse; Karaim

karga sözlükteki anlamı

“karga”

karga

  • isim, hayvan bilimi Kargagillerden, kanatları geniş, tüyleri kara renkte bir tür kuş (Corvus)

karga

İtalyanca carga
  • isim Bir şeyin asıl durumunu yitirerek baş aşağı olması
  • denizcilik Yelkenleri toplama

kargı sözlük anlamı

“kargı”

kargı

  • isim Dalyanlarda büyük balıklar için kullanılan demir kanca
  • Silah olarak kullanılan, ucu sivri ve demirli uzun mızrak
  • bitki bilimi ► kamış

Kargı

  • isim Çorum iline bağlı ilçelerden biri