kanat sözlük anlamı

“kanat”

kanat

  • isim Kuşlarda ve böceklerde uçmayı sağlayan organ
  • Balıklarda yüzgeç
  • Bir uçağın havada durmasını sağlayan taşıyıcı aerodinamik güçlerin etkilediği yatay yüzey
  • Kapı, pencere, dolap gibi dikine açılıp kapanan şeylerin kapağı
  • Uzunluğuna katlanmış bir kumaşın kat yerinin iki tarafında kalan parçalarından her biri
  • Yan, taraf
  • Meclis, parti vb. topluluklarda düşünce yönünden özellik gösteren taraflardan her biri
  • Fırıldak biçiminde olan şeylerde kol
  • ► angıç
  • Pişmiş bir kümes hayvanının kanat kısmından oluşan yiyecek
  • askerlik Savaş düzenindeki ordunun iki yanından her biri; kol (I), cenah
  • spor Topla oynanan bazı takım oyunlarında hücum hattının sağ ve sol bölümü

kamış sözlük anlamı

“kamış”

kamış

  • isim, bitki bilimi Buğdaygillerden, sulak, nemli yerlerde yetişen, boğumlu, sert gövdeli, şerit yapraklı bitkilerin genel adı; kargı (Phragmites australis)
  • sıfat Bu bitkiden yapılmış
  • ► pipet
  • kaba konuşmada ► erkeklik organı

kamet sözlük anlamı

“kamet”

kamet

Arapça ḳāmet
  • isim, eskimiş ► boy (I)

kamet

Arapça ḳāmet
  • isim, din bilimi Farz olan bir namazın başlamak üzere olduğunu ifade eden, ezana benzer çağrı