kutu

• isim İnce tahta, mukavva, teneke, plastik vb.nden yapılmış, genellikle kapaklı kap
• sıfat Bu kabın alabildiği miktarda olan
• Elektrik veya telefon tellerinin toplanıp bağlandığı kap
• mecaz Bir kimsede, bir yerde, bir şeyde iyi veya kötü bir özelliğin fazlalığını belirten bir söz

kuut

• isim, eskimiş, din bilimi Namazın oturularak kılınan kısmı
• ► oturma

kuyu

• isim Su katmanına varıncaya kadar derinliğine kazılan, genellikle silindir biçiminde, çevresine duvar örülen, suyundan yararlanılan çukur
• Toprağa kazılan derince çukur
• mecaz İçinden çıkılamayan durum veya yer
• madencilik Yer altındaki iş yerlerine ulaşmak için açılmış ve kesit boyutları derinliğine oranla sınırlı, düşey veya düşeye yakın bağlantı yolu

kuzu

• isim Koyun yavrusu
• Bir meyve ve sebzeye bitişik olan küçük meyve veya sebze
• Yazma kitaplarda sayfa kenarına çizilmiş içi işlenmiş cetvelin yakınına çekilen tek çizgi
• Bir kerpicin yarısı büyüklüğünde kerpiç
• mecaz ► yavru
• Bir meyve, sebze veya ekmeğin kendisine yapışık olarak çıkan küçüğü
• argo Deneyimsiz, toy kimse

kurs

• isim ► ağırşak
• gök bilimi Bir gök cisminin teker biçimde görülen yüzü; çörek

kurs

• isim Resmî ve özel kuruluşlarca ilgililere belirli bir konuda bilgi, beceri ve davranış kazandırmak amacıyla düzenlenen derslere dayanan ve belli bir süresi olan eğitim etkinliği